Hayatımın Son Bir Yılı ve Blogumun 4. Yaş Günü
Zaman hızlı geçiyor, nasıl oldu farkına varamadan bir yılı daha geride bıraktım ve blogum bugün tam 4. yaşını dolduruyor. Her zaman için yanımda olan ve 4 yıldır da desteklerini benden esirgemeyen değerli takipçilerime yazının başında teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bugün bu yazıyı elbette daha güzel bir ortamda yazmayı isterdim ancak malumunuz son dönemde ülkemiz biraz karışık, bu yazıyı yazacağımı bile düşünmüyordum ancak böylesine önemli bir yazıyı blogumdan eksik etmek istemedim, ne de olsa bir blog her zaman 4. yaşına girmiyor…
Geçtiğimiz yıldan bu yana biliyorum ki blogumda ne yazık ki pek paylaşım yapamadım. Kendimi WordPress alanında geliştirmem ile beraber birçok özel iş teklifi aldım ve bu işler arasından bloguma ne yazık ki yeteri kadar vakit ayıramadım. Elbette bu durumda sizlere karşı wordpress tema paylaşımlarına ara vermek zorunda kaldım. Ancak bu eksikliği en kısa zaman da çok kaliteli bir tema ile tamamlamayı düşünüyorum, mesela şuan da kullandığım tema gibi. Eğer bugüne yeni temamı hazırlayabilseydim, şuan sitedeki aktif temayı sizlerle paylaşacaktım ancak ne yazık ki yeni temam hazır olmadığı için bir süre sonra bu temayı paylaşma kararı aldım.
Yaklaşık bir yıldır sizlerle kişisel bir yazı paylaşmadım, en son buradaki yazıda kişisel bir şeyler yazmıştım. Son bir yılım nasıl geçti biraz da ondan bahsedeyim sizlere.
Bildiğiniz gibi Yıldız Teknik Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanmıştım, elbette ingilizce seviyem yeteri kadar iyi olmadığı için bir yıl hazırlık okudum ancak ne yazık ki hazırlığı geçemedim. Neyse ki bir hafta önce girdiğim bir sınav ile hazırlığı geçtim ve yaklaşık 2 saat sonra da bölümüm için ders seçimlerini yapacağım :)
Diğer yandan hayatımda ki ilk arabamı aldım, gri rengi arabalarda pek sevmesemde sağlam ve kazasız bir araç olduğu için gri bir araç almış oldum. Rengi dışında aracımın her şeyini seviyorum, tam bir fiyat/performans ürünü diyebilirim :) Hem az yakıyor, hemde çok atik olmasıyla öne çıkıyor. Araç alacak arkadaşlara Ford Fiesta’yı önerebilirim.
https://instagram.com/p/wyyXxUPRyF/?taken-by=burakisci
E aracı aldık, ehliyetsiz olmazdı değil mi? Aracı aldıktan bir ay sonra da ehliyetime kavuştum :) Rahat rahat trafiğe çıkabiliyordum artık, hoş ehliyeti aldığım günün ertesinde İstanbul içerisinde 60km lik bir mesafeye gitmeye kalkıştım, acemiliğin getirtiği heyecanla otobanda ve bir alışveriş merkezinin rampasından çıkarken aracı birkaç kez stop ettirdim ama bu acemiliği de bir hafta da attım üstümden. Şuan da ehliyeti almamın üstünden 9 ay geçmemiş olsa da 15.000km yol gittim. Çoğu İstanbul içerisindeydi, sayısız kaza atlatıyor insan her yola çıktığında ancak yine de araba sürmek büyük bir zevk :)
https://instagram.com/p/yKiJH2PRyv/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/zpSwEIPR7X/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/3ZQzeIPR1A/?taken-by=burakisci
Diğer yandan bir Beşiktaş taraftarı olarak takımımı maçlarda yalnız bırakamazdım değil mi? Her ne kadar evim İstanbul’un bir girişinde Atatürk Olimpiyat Stadı ise İstanbul’un diğer girişinde olsa da birkaç maça gittim, henüz gittiğim maçlar da galibiyet göremesem de, bu sezon göreceğim inşallah. Zaten olimpiyat stadında ki soğuğu abartıldığı kadarıyla hissetmiyorsunuz, sadece 120-160dk yağmurda ıslanıyorsunuz. Zaten maç başlayana kadar ayaklarınız ve parmaklarınızı hissedemiyor hale geliyorsunuz, yandan gelen rüzgar da yüzünüzü donduruyor. Yani robot gibi maçı izliyorsunuz bir süre sonra, zaten hissetme duyunuz gittiği içinde soğuğu hissetmiyorsunuz :)
https://instagram.com/p/xccWHOvR1q/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/0dnQBUvR7U/
Her ne kadar o zamanlar hazırlığı geçememiş olsam da yazın güzel bir tatil geçirdim, sırasıyla Ankara – Sinop – Ankara – İstanbul – Edirne/Erikli gezilerini yaptım, hayatımda ki en keyifli tatillerimden birini yaşadım. Özellikle denize gidecek arkadaşlar için Edirne/Keşan/Erikli köyünü tavsiye ederim. Denizi çok güzel ve Türkiye’nin en temiz denizidir. Özellikle de tekne turu ile açılıp denize girdiğinizde bunu net olarak fark ediyorsunuz. Denizin dibi her noktadan gözüküyor, çok berrak bir denize sahipti…
https://instagram.com/p/5jVqHuvR_x/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/6NLa8ovRxe/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/6Ro-0_vRxC/?taken-by=burakisci
Bir şekilde tatili bitirip İstanbul’a tekrar döndüm, uzun zamandır yapmayı planladığım bisiklet sporuna da başladım bu sayede. Hem spor hem de kilo verme açısından oldukça iyi bir seçenek bisiklet sürmek. Tabi öyle 5-10dk lık bir sürüş değil. En az 30km ve 1-2 saatlik (molalar dahil) sürüşten bahsediyorum. Pendik’te sahile yakın yaşadığım için ben turlarımı genelde Pendik-Maltepe sahil yolu üzerinde yapıyorum. Ara sıra Maltepe veledromada girdiğim oluyor, ancak elimde ki şehir bisikleti olduğu için veledromun ortasında ki engebeli alanda pek rahat sürüş yapamıyorum :) Ama veledromda ki pistte bisiklet sürmek oldukça keyifli, hala burayı bilmeyen birçok bisiklet sürücü var. Eğer İstanbul’daysanız ve bu alana hiç gelmediyseniz, en azından bir kere burayı ziyaret etmenizi öneririm. Veledrom, Maltepe sahil parkının içerisindedir. Unutmadan kask vb. güvenlik önlemleri olmadan içeri girmeniz yasaktır, girişte güvenlik görevlileri tarafından kontrol ediliyorsunuz.
https://instagram.com/p/6mHyYXPR9C/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/65VfkePR0k/?taken-by=burakisci
https://instagram.com/p/6xw7juPR1T/?taken-by=burakisci
Son olarak da geçtiğimiz günlerde hazırlık geçme sınavına tekrar girdim, sınav çok iyi geçmese de iyi sayılabilecek bir notla hazırlığı geçtim ve 2 saat sonra ders seçimlerimi yapmaya çalışacağım. Ne yazık ki okulum çoğu üniversite, lise ve ilkokul gibi bayramdan sonra açılmadığı için pazartesi günü ders başı yapmak durumundayım :(
Not: Instagram eklerinin bazıları videodur, üstlerine geldiğinizde bazılarında oynat tuşu gözükecektir.
Benzer Yazılar
Yorumlar (4)
Yorum yapabilmek için Giriş Yapmalısın!
Geçmiş zamanlardan tanıyorum seni, gerek WordPress, gerekde web açısında iyi işler çıkartan bir arkadaşsın.Bloğunun 4.yaşını kutlarım.Bir kaç ay sonra benimkide 4 yaşına girecek hayırlısıyla:)
Dostum merhaba. Blogun güzel. Ancak şu başlığa takıldım ben. İçimdeki birini kaybetme korkusu mudur nedir, ilk anda, hayatımın son yılı deyince sanki bir hastalığın varmış da, 1 yıllık ömür biçmişler gibi geldi. Önemli olan hastalık vermesin, sağlıkla daha nice yıllara, başarılar…
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim :)
Blog sayfanızı oldukça uzun süredir takip etmekteyim. Kaliteli paylaşımlarınız sayesinde bir çok bilgiyi kolaylıkla öğrenebildim. Bu konuda çalışmalarınız devam ederse eğer takip etmeye devam edeceğim.